Doğru Bilinen Yanlışlar !
''Bu betonarme binayı yönetmeliğe göre ben yaptım, hiçbir depremde hasar almaz.''
''Eski bina sağlamdır.''
''Yeni bina sağlamdır.''
''Bu yapının zemini kayalık, o sebep ile bir şey olmaz.''
''Yapının müteahhidi burada oturuyor, o sebep ile yapıyı sağlam yapmıştır.''
''Yapıda projesinden çok donatı (demir) kullanıldı, o yüzden çok sağlam.''
''Bina 2018'den önce inşa edildi. Yeni yönetmeliğe göre performans değerlendirmesinde olumlu sonuç çıkmaz.''
''Binamızda deniz kumu kullanılmış, binamız çürük.''
1. Deprem Performans Analizi Nedir?
Son yayımlanan Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği’ne göre tanımlanan deprem düzeyi için hedeflenen performansı sağlayıp sağlamadığının kontrolüdür. Teknik dile girmeden özetlersek olabilecek depremde binanın hasar durumunun tespit edilmesi işidir. Bu analiz sonucunda, olası yetersizliklerin giderilmesi amacıyla çizilecek güçlendirme projelerinin oluşturulması için bu analizi yaptırmak zorunludur. Hasar demişken bu konuyu biraz açmalıyız. Betonarme binaların hiç hasar almaması gibi bir durum söz konusu değildir. Betonarme binalar hasar alarak deprem enerjisini yutmak üzere tasarlanır. Hasarın istenilen noktalarda kolonlar yerine kirişlerde olması gevrek dediğimiz ani hasar yerine sünek dediğimiz taşıma gücü kapasitesini kaybetmeden hasar alması planlanır. Kısaca betonarme bina kontrollü bir şekilde hasar alır ama bu korkulacak bir şey değildir.
2. Deprem Performans Analizi için neler yapılmalı?
Öncelikle bilgisayar ortamında binanın analiz modelini oluşturabilmek için binayı ve çevresini tanımakla işe başlanmalı. Binamızda kullanılan malzeme bilgisi (beton, donatı, çelik vs.), zemin durumu, taşıyıcı sistemi, bina içindeki yük dağılımı gibi parametreleri öğrenmek adına çeşitli işlemler yapılır. Daha sonra elde edilen bilgilerle oluşturulan modeli ilgili yönetmelikler ışığında bölgede beklenen deprem büyüklüğüne göre analiz edip çıkan sonuçlar yorumlanır.
3. Bilgi toplama işlemleri binaya zarar verir mi?
Çok yaygın bilinen yanlışlardan bir tanesi karot alma ve beton sıyırma işlemleri yapılırken yapıya, kalıcı zarar verildiğidir. Malzeme özelliklerini tayin etmek adına yapılan işlemleri iki grupta toplayabiliriz: Birincisi tahribatsız yöntemlerdir; adından anlaşılacağı gibi bu yöntemler hiçbir elemana hasar vermeden yapılan işlemlerdir. İkincisi tahribatlı yöntemlerdir. Bunlara örnek olarak karot alma ve beton sıyırma verilebilir. Bu yöntemlerde geçici olarak verilen hasar daha sonrasında giderilmektedir. Karot alma işlemi yapılması için yapısal elemanlardan alınan örneklerin yeri röntgen cihazı yardımıyla donatılara zarar vermeden belirlenip çıkarılmaktadır daha doğrusu çıkarılmalıdır. Piyasada, işlemleri hatalı uygulayan firmaların olduğunu söylemek çok yanlış olmaz. Karot alındıktan sonra çıkarılan betonun yerine yüksek dayanımlı yapısal tamir harcı doldurularak bölge tamir edilmiş olur. Aynı şekilde donatı düzenini görmek adına yapılan beton sıyırma işlemi sonrasında sıyrılan beton yüzeyi yerine yüksek dayanımlı tamir harcı kaplanarak hasar tamir edilmiş olur. Burada akıllara elemanlardan örnek çıkarıldığında yapı ya da eleman hasar alır mı düşüncesi gelebilir. En uç noktayı düşünürsek bina kendi ağırlığı altında ciddi anlamda zorlanıyorsa zaten bina çeşitli işaretler verir ve yetkili mühendis bu işaretleri görerek işlem yapmama kararı alır ama özellikle vurgulamak lazım, bu en extreme (uç) örnektir. Ayrıca örnek alınırken yetkili mühendis mutlaka binada bulunmalıdır.
4. Çok eski binaların depreme dayanımı konusunda ümit var mı?
Yıllar içerisinde teknolojinin gelişimi ile sektördeki gelişmeler, yeni yönetmeliklerdeki daha katı kurallar düşünüldüğünde yeni binaların daha güvenli olduğunu; sayılan gelişmelerin eski binalarda olmaması sebebiyle eski binalarda problem çıkma ihtimalinin yüksek olduğunu söylemek kesinlikle yanlış denemez fakat bu yargının her bir yapı için doğru olduğunu da söylemek mümkün değildir. Kafanızı yeterince karıştırdıysak, özetle: Genellemeler her zaman doğru değildir diyerek bir genellemeyle açıklanabilir. Bir yapının güvenilirliği; yapının tasarım ve inşa süresince mühendislik hizmeti alıp almaması, kullanılan malzemelerin kalitesi, zemin durumu, yapının ömründeki kullanım titizliği gibi birçok mühendislik ve diğer parametrelere bağıldır. Analiz yapılmadan kesin bir yargıya varmak mümkün olmayıp sadece bir genellemeden öteye geçmemektedir. Yorumlamaları performans analizi ile yapmak teknik açıdan doğru olan metot olmakla beraber yapının güçlendirilebilmesi için zorunlu bir işlemdir.
5. Her katta işlem yapılması zorunlu mu ve zorunluysa neden?
Betonun yapısı gereği homojen olmaması her katın farklı zamanlarda üretilen beton ile dökülmesinden ve istatistiki olarak daha doğru sonuç elde etmek adına yönetmelik her kattan karot numunesi almayı zorunlu tutmaktadır. Donatının (halk ağzı ile demirin) mekanik özelliklerinin tayini için de yönetmelik her katta işlemi zorunlu tutmaktadır. Bilgilendirme amaçlı yapılan mühendislik hizmetlerinde ise ilgili mühendis, bina hakkında yapacağı yoruma göre inisiyatif kullanabilmektedir.
6. Deprem performans seviyesi yetersiz olan binalar güçlendirilebilir mi, güçlendirilir ise ne kadar güvenilir olur? Güçlendirme mi yeniden yapım mı?
Teoride güçlendirilemeyecek bina yoktur, her bina güçlendirilebilir. Konunun uzmanı kişiler tarafından değerlendirilmesi yapılan yapının yetersiz çıkması halinde yetersizliklerine göre uygun güçlendirme metodu ya da metotları seçilerek (eleman veya sistem) güçlendirilebilir ve uzun yıllar hizmet verebilir. Fakat güçlendirme maliyeti yeniden yapım maliyetinin %40’ını aştığı zaman yapının yapısal taşıyıcı harici mekanik, elektrik veya mimari elemanları görece eski kalması sebebiyle yapının ileriki kullanım ömründe tekrar ek masraflar çıkaracağından, bu durumda yeniden yapıma gitmek daha doğru olabilir. Burada yeniden yapım için bürokratik engeller olmamasına da dikkat edilmelidir. Yapıda mevcut imar planlarına aykırı durumlar varsa veya yeni imar planına göre yeni yapılacak binada dairelerde metrekare kaybı çok ise sakinler için güçlendirme tek yol olarak değerlendirilebilir.
7. Değerlendirme sonucu yetersiz çıkan binam yıkılacak mı?
Deprem performans analizini riskli yapı tespiti ile karıştırıyoruz. Riskli yapı tespit raporu kentsel dönüşüm için zorunlu bir prosedürdür. Deprem performans analizi ise farklı bir yaklaşımdır. Deprem performans analizi, ilgili binanın yeni Türkiye Bina Deprem Yönetmeliğine göre deprem karşısındaki davranışlarını net anlamak ve gerekmesi halinde güçlendirme projelerini oluşturabilmek amacıyla yapılır. Fakat olumsuz bir durum sonucunda, yapılan resmi deprem performans analizi sonucu yetersiz ise ve bina sahipleri yetersizliği gidermek adına çaba sarf etmediyse yerel veya merkezi yönetimin yaptırımlarıyla karşılaşabilir.
8. Güçlendirilecek binanın tüm kolonları ve kirişleri güçlendirilmeli mi?
Hayır, bu görüş işinin ehli olmayan mühendislerin kendilerini güvende hissetmek adına maliyeti düşünmeden yaptığı uygulamalardan oluşmuştur. Yapılan deprem performans analizi neticesinde yetersiz elemanlar ile sistemin yetersizlikleri belirlenir ve bu yetersizliklere göre optimum iyileştirmeyi yapmak adına çözümler üretilir. Örnek verecek olursak analiz sonucu sadece bir iki elemanda yetersizlik çıktı. Bu durumda eleman bazında güçlendirme yapılmalıdır. Örneğin frp veya çelik ile hangi elemanlar yetersiz ise kolon, kiriş vs onlar güçlendirmelidir. Analiz sonucunda birçok elemanda yetersizlikler varsa ve hepsine müdahale etmek uygulama ve ekonomi açısından mümkün değilse, bu durumda taşıyıcı sistemin davranışını değiştirme amaçlı eklemeler yaparak yetersiz elemanları, taşıdığı kuvveti azaltıp onları yeterli hale getirerek yeni elemanların bu ekstra kuvvetleri taşıması için sistem bazlı güçlendirme yapılmalıdır. Bunlara örnek betonarme perde veya çelik çapraz ekleme, frp ile dolgu duvar güçlendirmesidir. Farklı örnek vermek gerekirse üretimin hiç durmaması gereken yapılarda izolatör veya sönümleyici gibi ileri teknoloji ürünleri ile bir güçlendirme yapmak da mümkündür.
9. Neden deprem performans analizi yapmalıyız?
Coğrafya olarak depreme çok alışkın olmamıza rağmen bir o kadar hazırlıksızız. Yakın tarihteki deprem ile olan anılarımızda ciddi can ve mal kayıpları olmuştur. Bunların tekrar olmaması adına depreme hazırlanmanın birinci adımı, zamanımızın çoğunluğunun geçtiği konutlarımızın güvenliğini tespit edip yetersizliklerini gidermektir veya güvenilir yeni konutlar inşa etmektir. Cana biçilecek bir değer yoktur. Depremin değil binanın öldürdüğünü bilip sevdiklerimizi kaybetmeden önlemimizi almalıyız.
10. Binamızda çatlak vb. hasarlar bulunuyorsa ne yapmalıyız?
Alabileceğiniz tek önlem yetkin bir mühendise çatlakları göstermektir. Yetkin mühendis görmeden kesinlikle çatlaklar onarılmamalıdır. Sonrasında mühendis, çatlakların veya hasarların yapısal elemanlarda mı (kolon, kiriş gibi) yoksa yapısal olmayan elemanlarda mı (dolgu duvar, tesisat boruları gibi) olduğuna bakmalıdır. Yapısal elemanlarda ise yüzeysel veya derin olup olmadığına bakılmalı sonrasında ne tür bir çatlak olduğu değerlendirilmelidir. Çatlaklar izlenmeli ve büyüme olup olmadığı takip edilmelidir. Yapının güvenliğini tehdit etmeyen çatlakların onarımı yapılmalı, diğer çatlaklar mevcut ise deprem performans analizi sonucunda güçlendirmesi yapılmalıdır.
11. Binamızın kullanım statüsü değiştiyse ne yapmalıyız? Binayı nasıl etkiler?
Konut olarak tasarlanan binaların kullanım amacı dışında örneğin iş yeri olarak faaliyet gösterdiğini sık sık görmekteyiz. İş yeri olarak kullanılan bu yapılarda ilave yükler, titreşimli ağır makineler gibi tasarım sırasında mühendisin gözetmediği ağırlıklar binanın davranışlarını etkilemektedir. Bu durum neticesinde yapısal elemanların yeterliliği muhakkak kontrol edilmelidir. Genellikle bu gibi durumlarda görülen döşeme kapasite yetersizliklerinde döşeme güçlendirmesi yapılabilmektedir. Çok görülen bir durum olduğundan tekrar söylemeliyiz, alan açmak için kesinlikle kolon kesilmemelidir.
12. Gözlemsel olarak bina değerlendirmek mümkün mü?
Türkiye’de geçerli olan TBDY 2018 Yönetmeliğince mümkün değildir. Fakat kapsamlı bir değerlendirmenin mümkün olmadığı durumlarda yapıların ASCE 41, FEMA 154 gibi uluslararası yönetmeliklere göre uzman mühendisler tarafından bilgi amaçlı gözlemsel değerlendirilmesi mümkündür.
13. Betonarme binaların ömürleri kaç yıldır?
Betonarme binaların sorduğunuz tarzda bir ömrü yoktur. Fakat tasarım yöntemlerini oluştururken ekonomi ve can güvenliği gibi parametreleri göz önüne alarak istatistiki olarak hedeflenen olasılığı sağlamak adına hesaplamalar yapılırken bu hesaplarda kullanılan yapı ömrü 50 sene kabul edilir. Betonarme binalara görece kısa ömürler biçilmesinin sebepleri imalat sırasındaki hatalı uygulamalar, mühendislik hizmeti alınmaması, izolasyon yapılmamasından kaynaklı çevresel etkilerdir.
14. Olası bir İstanbul depreminde İstanbul’da bina kalmaz tabiri doğru mudur? Mühendisliğe güvenmeli miyiz?
Bu tabir doğru değildir ama bu soru göreceli olduğundan DEZİM’den örnek verecek olursak. Deprem ve zemin inceleme müdürlüğü tarafından (DEZİM) yaptırılan İstanbul ili Olası Deprem Kayıp Tahminlerinin Güncellenme Projesi raporuna göre Tasarım depreminin İstanbul’da olması durumunda 53,101 can kaybı, DD1 tasarım depreminden büyük depremin İstanbul’da olması durumunda 206,148 can kaybı beklenmektedir. Benzetim senaryoları ortalaması can kaybı ise 23,350 kişidir. Öncelikle bu olası senaryolar duyulup unutulacak ve umursanmayacak senaryolar değildir. Bu sebeple 1 can kaybı bile telafi edilemez olduğundan biz hazırlıklarımızı yapıp yani deprem performans analizini yaptırıp önlemlerimizi alırsak yani yetersizlik durumunda güçlendirme uygulamalarını yaparsak mühendisliğe güvenebiliriz.
15. Deprem performans analizi yapılamayan binalar için nasıl yol izlenmeli? (Ortaklar yapmak istemiyorsa)
Deprem performans analizi binadaki herkesin yararına bir işlem olduğu unutulmamalıdır. Analiz süresince yapılacak işlemler, sonuçlar ve faydalar iyi anlatılmalıdır. Yine yapılması yönünde ortak bir karar yoksa binaya gözlemsel değerlendirme için uzman mühendis getirilebilir.
16. Binamızla alakalı daha hızlı ve basit bir değerlendirme yöntemi kabaca da olsa yok mudur?
Değerlendirme olmasa da yorumlama yapılabilir. Yapıdaki hasar, çatlak gibi işaretlerden yorumlama yapılması mümkündür. Bunun için güvenilir ve uzman herhangi bir mühendisten yardım alınabilir. Ancak bunların kesin sonuçlar olmadığı unutulmamalıdır. Hiçbir mühendis bir binaya bakarak sağlam ya da sağlam değil dememelidir.
17. Yapım yıllarına göre binaları iyi-kötü diye ayırmak doğru mu ve binaların depreme karşı dayanıklılığını etkileyen en önemli faktörler nelerdir?
Teknolojik gelişmelerle sektördeki bilgi birikiminin artmasının kaliteyi arttırdığı yadsınamaz. Tabi ki eski binaların yeni binalara göre riskli çıkma ihtimali yüksektir. Yapının güvenilirliği yapım yılından ziyade malzeme, bakım, mühendislik hizmeti alınıp alınmaması, oturduğu zemin, bulunduğu konum gibi mühendislik ve diğer parametrelere bağlıdır.
18. Konuyla alakalı doğru bilinen yanlışlar nelerdir?
- Bu betonarme binayı yönetmeliğe göre ben yaptım, hiçbir depremde hasar almaz
Özel bir yapı olmayan betonarme bina hasar alması üzerine tasarlanır. Hasarın istenilen noktalarda ani gevrek hasar yerine sünek yani taşıma gücü kapasitesini kaybetmeden hasar alarak binanın deprem enerjisini yutması planlanır. Yönetmeliğe uygun olduğu için öngörülen biçimde hasar alacaktır.
- Eski bina sağlamdır veya yeni bina sağlamdır. Yorumları.
Genellikle eski binaların özellikle tarihi binaların sağlam olduğu kanısı günümüze ulaşan tarihi eserler sebebiyledir. Fakat unutulmamalıdır ki bizlere kalanlar o zamanların tüm yapılarından günümüze ulaşan sağlam olan belirli sayıdaki örnekleridir. Eski veya yeni binanın sağlam olduğu genellemeleri çoğu genellemede olduğu gibi doğru değildir. Sağlamlık doğru, kaliteli yapılması ile alakalıdır.
- Bu yapının zemini kayalık, o sebeple bir şey olmaz.
Zemin yapının performansını etkileyen sadece bir faktördür bu sebeple sadece zeminin iyi olması tek başına anlam ifade etmez. Ayrıca zeminin iyi olması bazı koşullarda olumsuz sonuçlar da doğurabilir. Kayalık zemini kazmak için dinamit veya ciddi güçlü ekskavatör gerekmektedir. Bu yüzden çoğu yapı kayalık zemine oturmamaktadır.
- Yapının müteahhidi burada oturuyor kendi oturduğu binayı sağlam yapmıştır.
Cehennemin yolu iyi niyet taşlarıyla döşelidir. Genellikle uygulamadaki yanlışlıklar kötü niyetten ziyade iyi niyetin bilgisizlikten hataya sebep olmasıyla yapılmaktadır. İşinin ehli olmayan kişilerin yetersizliklerinin yanlışlıklara sebep olabileceğini unutmamalıyız.
- Yapıda projesinden daha çok donatı (demir) koyuldu, çok sağlam.
Daha sağlam olsun diye projeden farklı az veya çok donatı koymak doğru değildir. Fazla donatı koyarak kirişte oluşacak mafsalın kolonda oluşmasına veya sünek bir davranış gösterecek yapısal elemanın davranışı gevrek bir davranışa çevirmek gibi birçok farklı hataya sebebiyet verebiliriz.
- Bina 2018 yılından önce inşa edildi. Yeni yönetmeliğe göre performans değerlendirmesinde olumlu sonuç çıkmaz.
2018, 2007, 1997, 1975 ve geriye doğru birçok deprem yönetmeliği yayımlandı. 1997 ve 2007 yönetmeliklerinin benzer olması ve ciddi yenilikler getiren yönetmeliklerin uygulamaya tam anlamıyla yansıması için birkaç sene geçtiğini kabul edersek binaların karakterlerini 1980, 2000, 2020 senelerini öncesi ve sonrasına göre gruplayabiliriz. 1975 yönetmeliğinde de sonraki yönetmeliklerde olduğu gibi sünekliği sağlamak adına kolonlarda sıklaştırma bölgeleri oluşturmak, 1. ve 2. derece deprem bölgelerinde minimum B225 (C18) mukavemete sahip beton kullanmak gibi yapı dayanıklılığı için önemli zorunluluklar mevcuttur (2018 yeni yönetmelikte C25). Yıllarla yönetmelikler katılaşıp gelişse de yapı için mühendislik hizmeti alıp almaması önemlidir. Genelleme yapmaktan ziyade yapıların analizi yapılıp varsa yetersizlikleri oturup kabullenmek yerine önlem alınmalıdır.
- İstanbul’daki binamız 1999 depremini gördü ve hiçbir hasar almadı, binamız sağlam.
Binanız Kocaeli’nde olsaydı bu bir kriterdi fakat Kocaeli’nden çok uzakta olan İstanbul’daki binalar için o deprem çok da önemli bir gösterge değildir. Depremin kaynağından yapıya olan mesafesi, etki ettiği bölgedeki zemin sınıfı, büyüklüğü ve daha fazlası verebileceği hasarı etkilemektedir. Sadece yetersiz bir argümanla sonuca varılmamalıdır.
- Binamızda deniz kumu kullanılmış, binamız çürük.
Deniz kumuna gerekli işlemleri yapmadan kullanmak donatıların korozyonuna sebep olur bu da bina için çok tehlikelidir. Fakat deniz kumunun elenerek yabancı istenmeyen maddelerden ayıklanıp yıkanarak istenmeyen kimyasalların arındırılması sağlandığında deniz kumunun kullanılmasının bir sakıncası yoktur. Deniz kumu suçlu değil gerekli işlemleri yapmadan kullananlar suçludur ve deniz kumu kullanıldığı için bina kesinlikle çürük demek doğru değildir.
- Ayaküstü benim binam güçlendirilir mi sağlam olur mu? Soruları ve yorumları.
Her bina güçlendirilir fakat nasıl güçlendirileceği, optimum çözümün güçlendirme olup olmadığını anlamak için tüm prosedürler gerçekleştirilmelidir. Siz, nasıl doktora herhangi bir şikâyetle gittiğinizde size gerekli tetkikleri (röntgen, mr vs.) yapmadan teşhis ve tedavi yapmasını beklemiyorsanız binanıza da sağlıklı bir yorumlama için testler ve analizler yapılmalıdır.
19. Son sözleriniz nelerdir?
Unutulmamalıdır ki bilgiyi paylaşmak, kişilere kaybettirmez aksine bilgi paylaştıkça çoğalır. Bu sebeple genç meslektaşlarımızı veya meslek büyüklerimizi her zaman ofisimizde ağırlamaktan memnuniyet duyarız. Bize vakit ayırdığınız için teşekkür ederiz.